Gitmek mi? Kalmak mı?

Bu aslında gecikmiş bir yazı benim için, uzun zamandır düşündüğüm ama istediğim gibi dillendiremediğim bir yazı belki de.

Ne güzel ne içli söyler o parçada “sen benden gittin gideli” . Sizin de içinize yüreğinizdeki tam da o noktaya dokunur mu bilmem. Ama bana fena dokunuyor bu şarkı.

Ne zaman dinlemeye başlasam boğazıma bir yumru oturuyor, yutkun yutkuna bilirsen.

Öyle ağlarım ki kendime
Sen benden gittin gideli
Tenin küs olmuş tenime
Sen benden gittin gideli
………
Yaz baharım döndü kış oldu
Sen benden gittin gideli.

Hep düşünmüşümdür, giden mi daha şanslı, kalan mı ya da kalan mı daha yalnız giden mi?

Giden bilmez gittiği her yere yalnızlığını da götüreceğini?

Anıları geride kalana bıraktığını sanır.

Peki anılar gerçekten geride kalana mı kalır? Yoksa giden beraberinde tüm anıları da götürür mü?

Gidenle tüm anılarınızın da gitmesini mi isterdiniz yoksa gideni de onla yaşadığınız tüm anıları da hatırlamayı mı isterdiniz?

Bilim kurgu filmlerindeki gibi bir anda hem gideni hem de onunla yaşadıklarımızı silebilsek, o zaman biz biz olur muyduk?

Bizi biz yapan aslında tüm o yaşadıklarımız değil midir?

Canımızı acıtan, etimizi kanatan tüm o yaşanmışlıklar büyütmüyor mu bizi?

Gideni gitmek zorunda bırakan değil mi bize bir şeyler öğreten.

Eğer her gidenin yada her gidişin arkasından bir şeyler öğrenmediysek ne anlamı var ki gitmenin de kalmanın da.
Ben hem benden gidenlerden, hem yüreğinden gittiklerinden çok şey öğrendim. Bugün beni ben yapan o günkü acılar ve yürek sızılarıdır.

Gitmek mi kalmak mı derseniz bence her zaman gitmek daha zor.

Gitmek aslında bir kaçıştır, hem kendinden hem geride kalandan kaçıştır.

Tüm sorunlardan kaçmak isterken, her şeyi beraberinde meçhule taşımaktır aslında.

Giden koymuşsa kafasına gitmeyi kalan neylesin.

Eğer gitmeyi koyduysanız kafanıza bilin ki kalandan hiç farkınız yok aslında, nereye giderseniz gidin anılarda sizinle gelecek.

Kalan geride kalmayacak. Onu da gittiğiniz her yere götüreceksiniz. Çünkü gitmek de kalmak kadar zordur aslında.

Unutmak, unutabilmek Allah’ın insanoğluna bahşettiği en güzel hediye. Yazık ki unutmak zor bir şey, herkesin harcı değil.

Tam unuttum dediğiniz anda ufacık, minicik bir şey her şeyi hatırlatır size. Sizi bulunduğunuz andan yıllar yıllar önceye belki kilometrelerce ötede başka bir şehirde başka bir ülkede yaşanmış bir ana taşıyıverir, içinde bulunduğunuz durum ya da mekan anlamını yitiriverir.

İşte tam da o anda anlarsınız unutmak zor zanaat, gitsen de kalsan da bir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir